30 Kasım 2016 Çarşamba

İngiltere Krallığı Kralı Richard-I / Aslan Yürekli Richard





    Kral Richard-I / Aslan Yürekli Richard (8 Eylül 1157 - 6 Nisan 1199). 6 Temmuz 1189 - 6 Nisan 1199 Tarihleri arasında İngiltere Krallığı Kralı. Aynı zamanda Normandiya Dükü, Aquitane Dükü, Gaskonya Dükü, Kıbrıs Lordu, Poitiers Kontu, Anjou Kontu, Maine Kontu ve Nantes Kontu. 





    


Çocukluğu ve İlk Yılları    

    Prens Richard, 8 Eylül 1157 Tarihinde, Beaumont Sarayı / Oxford'ta dünyaya geldi. Babası İngiltere Krallığı Kralı Henry-II, annesi Acquitane soylusu Eleanor'dur. Richard, Kral Henry-II'nin 3. legal çocuğuydu. Richard'ın kendisinden 2 yaş büyük ağabeyi William, 1156 Tarihinde hayatını kaybetmişti. Kendisinden büyük sadece Prens Henry kaldı. Annesinin en sevdiği çocuklarından birisi oldu ve tahta çıkması beklenmezken zamanla taht için en kuvvetli aday oldu.

    Çocukluğu çoğunlukla, İngiltere'de geçmişti. Eğitimine ise sarayda başlamıştı. Avrupa'ya kayıt altına alınan ilk ziyareti  Mayıs 1165 Tarihinde annesi ile beraber Normandiya'yı ziyaretidir. Bu ziyaret sırasında, Normandiya Piskoposlarından eğitim aldı ve Fransızca'sını geliştirerek, kısmen Almanca eğitimi aldı. 

    Prens Richard çok hareketli bir yapıya sahipti. Kırmızı ile sarı arasında saçlara, açık kahverengi gözlere sahipti. Boyunun ise tüm tarihi kayıtlarda 6 feet 5 inç (1.95-1.96) olarak kayıt edildiği görülmektedir. III. Haçlı seferleri ile ilgili birinci kaynak olan 'Itinerarium Peregrinorum et Gesta Regis Ricardi' adlı eserde, Richard için, 'Uzun boylu, kaslı, kılıcını her an çekmeye müsait kolları, kızıl ve altın karışımı saçları' olduğunu yazmaktadır.

    Fransa dönüşünden sonra prenslerin aldığı siyasi, askeri ve şövalye eğitimlerini aldı. Babasıyla beraber birkaç küçük isyanın sulh ile bitirilmesine tanıklık etti ve devlet işlerinde tecrübe kazandı. 

    1160'lı yılların başından itibaren Richard'ın, evliliği gündeme geldi. Ortaçağ'da, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Avrupa ve İngiltere'de de 3-4 yaşlarından itibaren prensler/prensesler, siyaseten evlenirlerdi. Bu evlilik, prens/prenseslerin ebeveynleri tarafından (hatta bazen doğmadan önce yapılan antlaşmalarla) ittifak amaçlı yapılır.

    Prens Richard'ın, Barcelona Kont'unun kızı ile başarısız evlilik planından sonra, Richard'ın babası Kral Henry, oğlunu Fransa Kralı Louis-VII'nin kızı Alys (İngilizce: Alice) ile evlendirmeyi planladı. Bu evlilik girişimi ilk yıllarında başarısız olduysa da çiftin 1169 yılında nişanlandığı ilan edildi. Kral Henry-II'nin planına göre, büyük oğlu Prens Henry, kendisinin ölümünden sonra tahta çıkacak, Richard ise Aquitane Dük'ü olarak Fransa tahtında hak iddia edebilecekti. Böylece bu iki krallığın birleşmesi söz konusu olacaktı.



Kral Louis'in, Antakya'yı Ziyareti


    Fakat 1170'de, Kral Henry'nin hastalığı sebebiyle, hem Richard'ın annesi hemde Kral Louis evlilik planından vazgeçtiler. Ayrıca Richard'ın annesi, Aquitane Dükalığına mevcut Dük'ün varis gösterememesi sebebiyle oğlunu varis olarak kabul ettirdi. Nişan bozulmadı fakat evliliğe dönüşmedi.



1173 İsyanı

    Ekim 1173 Tarihinde, Normandiya'da, Prens Henry, babası Kral Henry'e karşı isyan etti ve kendini kral ilan etti (Henry The Young King / Genç Kral Henry). İsyanın sebebi babasının, toprak yönetimi konusunda oğluna güvensizliği ve veraset konusunda belirsiz davranmasıydı. Ayrıca Kral Henry'nin bozulan sağlığı fakat düzelmesi Prens'i tedirgin etmekteydi. Prens Henry, Fransızların, İskoçların, kendi kardeşlerinin ve en önemlisi annesinin desteğini alarak isyan etmişti. 



Prens Henry'i, Kral sıfatıyla taç giyerken gösteren eser. Prens Henry, Genç Kral Henry olarak anılsa da, hukuki bir dayanağı olmadığı ve babasını devirmeyi başaramadığı için tüm Britanya Monark Listesinde yer almaz.


    

    Prens Richard ise isyanın biraz öncesinde annesi ve kardeşini ziyaret etmek amacıyla Normandiya'ya gitmişti ve isyan sırasında annesi ve kardeşinin yanında yer almış bulundu.

    İsyan ülkenin değişik yerlerine de yayılmıştı. Prens Richard önce Poitou'da ki soyluların yanına gitti ve onları da babasına karşı isyana davet etti. Onların da desteğini aldıktan sonra İngiltere'ye karşı yapılacak seferi yönetmek üzere Normandiya'ya döndü. Fakat annesi, Kral yanlıları tarafından yakalandı. Richard bunun üzerine Aquitane'ye giderek babasına karşı destek aradı.

    Kral Henry ise isyanı tamamen bastırmak amacıyla 20.000'den fazla kişilik ordusu ile Verneuil üzerine yürüdü ve aldı. Dol'u da kısa sürede tekrar ele geçirdi. Böylece İngiltere Krallığı hinterlandında isyanı bastırmış oldu (Leicester hariç). Kral, oğullarına barış teklif etti. Prens Richard barıştan yanaydı fakat Fransa Kralı Louis barış teklifine karşı çıktı. 

    Bunun üzerine kralın ordusu, Richard'ın bulunduğu Saintes'e baskın düzenled ve isyancıları etkisiz hale getirdi. Richard, az bir güçle bölgeden kaçmayı başardı. Taillebourg Şatosuna sığındı ve isyanın geri kalanında burada kaldı. 

    Prens Henry ise İngiltere'ye çıkarma harekatına yöneldi ve isyanın son kalesi Leicester'a gitmeyi planladı. Fakat, Kral Henry, oğullarının ve eşinin planını öğrendi ve bir baskınla hepsini ele geçirdi. 

    Kral Louis ise isyana desteğini hızla çekmeye başladı ve isyancılar teslim oldular. Bölgelerine göre bir kısmı affedilirken bir kısmı idam edildi veya kürek cezaları aldılar.

    Eylül 1174 Tarihinde, Kral Louis ve Kral Henry arasında 'Montlouis Barış Antlaşması' imzalandı ve isyan tamamen sona erdirildi.



Aquitane'nin Vezera şehrinden bir görünüm


    

    Barış Antlaşmasından sonra Kral Louis, Prens Richard'ı ülkesine gönderdi. Ordusuz olan Richard, Eylül 23'te babasının mahkemesine teslim oldu ve burada af diledi. Diğer kardeşleri de, Richard'a katılarak af dilediler. Kral Henry, oğullarını affetti fakat hepsini sürdü. Prens Henry'e, Normandiya'da iki kale ve az bir gelir, Prens Richard'a, Aquitane'de 4 kale ve az bir gelir, Prens Geoffrey' ise İngiltere'de bir kale ve etrafında ki gelirleri verildi. Kral Henry'nin eşi Eleanor ise affedilmedi ve hapsedildi. 



İsyandan Sonrası

    İsyanın cezası olarak Kral Henry, kendisine karşı ilk isyan eden şehirleri ve kaleleri cezalandırmaya yöneldi. Bu görevi kendi bizzat yerine getirmekle beraber oğullarına da paylaştırdı. Böylece -özellikle Prens Henry'nin- kişisel itibarına ve güvenirliğine darbe vurmayı planladı. Şatolar ve kaleler yakıldı. Prens Richard ise diğerlerine göre daha az göreve katılarak çok daha merhametli davrandı. Kayıtlara göre katıldığı büyük kuşatma sayısı sadece ikiydi.

    Fakat Prens Richard bu cezalandırmalar bittikten sonra diğer isyanlara daha sert davrandı. 1179 yılında Gaskonya'da bir isyan patlak verdi. Richard, isyancılara karşı çok sert davrandı. O kadar sert oldu ki bölge halkı, önderleri aracılığı ile Prens Henry ve Prens Geoffrey'e yardım mektupları bile gönderdiler. Richard'ın en sert davrandığı yer ise Taillebourg Kalesi oldu. Bu bölgeyi ve kaleyi iyi biliyordu. Kale'nin üç tarafı uçurumdu ve tek kapısından giriş mümkündü. Prens Richard, kale çevresini yağmalattı su kaynaklarını engelledi ve kaleyi adeta açlığa mahkum etti.




Taillebourg Kalesi Kalıntıları


    İsyancılar daha fazla dayanamadı ve orduları ile dışarıya çıkarak savaştılar fakat ağır bir yenilgi aldılar. Richard isyancılara karşı çok sert davrandı. 

    Bu isyanın bastırılması ile birçok soylu, sadakat yeminlerini yenilediler. Richard'ın askeri ünü hızla yayıldı.



Kral Henry-II ile Çatışma

    Prens Richard, 1181-1183 yılları arasında diğer birkaç isyanı bastırdıktan ve güçlendikten sonra aniden babasına yöneldi. Kral Henry'de artık Richard'ı kendisine karşı tehdit olarak görmekteydi ve diğer oğullarını destekliyordu. 1183 yılında, Kral Henry, Prens Richard'a bir haber göndererek, ağabeyi Prens Henry'e saygı ve sadakat sözü vermesini istedi. Prens Richard bunu reddettiği gibi babasına açıkça meydan okudu.

    Bunun üzerine Kral Henry, bunu bir isyan sayarak, Prens Henry ve Prens Geoffrey'i oğlunun üstüne gönderdi. Kraliyet birlikleri çok kısa bir süre içerisinde başarılı olsalar da, Richard'ın kalesi önünde yenildiler ve geri çekildiler. Bu yenilgiden biraz sonra Prens Henry hayatını kaybetti. Böylece Richard en büyük (ve en güçlü) varis oldu.

    Kral Henry, oğlu ile antlaşma yoluna gitti ve en küçük oğlu John lehine, Aquitane Dükalığından vazgeçmesini istedi. Richard reddetti ve çatışmalar devam etti. Bu sırada 1186 yılında Prens Geoffrey, hastalık sebebiyle hayatını kaybetti. 

    Prens Richard, bu sırada Fransa Kralı Philip-II ile ittifak yaptı. Kralın kendisine vereceği destek karşısında ittifak önerdi ve ikili antlaşma yapıldı. Prens Richard, babası ile olan çatışmalarında bu yardımdan faydalandı. Böylece, İngiltere ve Fransa yeniden bir savaşa girmiş oldu. Bir süre yavaşlayan çatışmalar 1187 yılında yeniden arttı. 

    1188 yılında, Kral Henry yeniden John lehine Aquitane Dükalığından vazgeçme talebini iletti. Richard bir kere daha reddedince, kral farklı bir taktik izledi. Yıllardır tutsak bulunan, eşi Eleanor'u serbest bıraktı ve onu ikna etmesi için Richard'a gönderdi. Prenses, Richard ile anlaştı ve toprakları John ile beraber yönetmeye başladı. Richard, 1199'da yeniden dükalığı doğrudan kendisine bağlayacaktı.

    Prens Richard ve Kral Philip'in orduları 1189 yılında İngiltere'ye çıktı ve Ballans'ta Kral Henry'nin ordusuna karşı kesin bir zafer kazandı. Richard, Londra'ya yürümeyi planlarken, muharebeden 2 gün sonra Kral Henry hayatını kaybetti. 



Saltanatı

    Böylece Prens Richard, İngiltere Krallığı Kralı, Normadiya Dük'ü ve Anjou Kont'u ünvanları ile tahta çıktı.

    Kral Richard, 6 Temmuz 1189 Tarihinde kral ilan edilip tahta çıktı. 3 Eylül 1189'da ise taç giyme töreni yapıldı. Daha başlangıçta, taç giyme töreninde, saltanatının fırtınalı geçeceği anlaşılmıştı.



Kral Richard'ın Taç Giyme Töreni Tasviri. 


    Kral, Yahudileri taç giyme törenine davet etmemiş ve önemli Yahudilerin mallarına el koymuştu. Fakat bazı Yahudi liderler, taç giyme törenine gelerek krala hediyeler sunmaya çalıştı fakat kral bundan hiç hoşlanmadı ve törene gelen yahudileri kovdu.

    Bu hareket halk arasında, kralın 'Yahudileri öldürün' emri verdiği söylentisine yol açtı. Bu söylenti hızla yayıldı ve olay pogroma dönüştü. Londra halkı ve civar halk, Yahudilerin evlerine saldırdı, sinagoglar ateşe verildi, birçok Yahudi olaylar sırasında öldürüldü, Orleans'lı Jacob gibi içlerinde önemli ve saygın insanlarında olduğu birçok Yahudi ileri geleni de katliam sırasında hayatını kaybetti. Yakalanan bazı Yahudiler zorla vaftiz ettirildi. Bir kısım Yahudi zorla da olsa kaçmayı başarırken, bazıları ise kiliselere yada kralın mülklerine sığınma istedi. Olaylar hızla kontrol edilemez bir hal aldı.

    Kilise ise protestolara başta tepki göstermese de, olayların bir pogroma dönüşmesiyle halka ve krala karşı tavır aldı. Canterbury Başpiskoposu Baldwin, halkı açıkça 'Günahkarlar' olarak ilan etti ve krala da 'Eğer bu kral Tanrı'nın değilse, şeytanın adamı' diyerek aleni bir hakarette bulundu. Başpiskopos bunu tamamen dini mevkisinden güç alarak söylemişti.

    Kral Richard, planladığı Haçlı Seferinden önce 'günahkar' olmaktan endişelendiği için ve olayların tüm ülke geneline yayılmaması için pogromculara karşı askerlerini gönderdi. Birçok suçlu yakalanarak idam edildiler fakat birkaç ay içerisinde soruşturmalar gevşedi. Bunun neticesi olarak 16-17 Mart 1190'da, York'ta başka bir pogrom yaşandı ve birçok Yahudi daha burada katledildi. 



Haçlı Seferi

    Kral Richard, daha 1187 yılında Haçlıların arasına katılmıştı ve soylulara özel haç zırhı almıştı. Richard'ın babası Kral Henry ve Philip savaşmalarından biraz önce bir haçlı seferine katılmayı kararlaştırmışlardı. Richard ise tahta çıktıktan sonra müttefiki olan Kral Philip ile antlaşmayı yenileyerek sefer hazırlıkları yapmaya başladı.



Kral Richard'ın sefer kararına ait bir codex


    

    Sefer için babasından kalan hazineyi harcadı, vergileri arttırdı, İskoçların Kralı William-I'den antlaşma yaparak para aldı, birçok soyluya imtiyaz fermanlar aracılığı ile para karşılığı toprak ve makamlar verdi, görevlerine devam etmek isteyenler ise daha fazla meblağlar ödemek zorunda kaldı. Kraliyet hazinesi çok kısa bir sürede büyük boyutlara ulaştı.

    Kral Richard, bir taraftan mali disiplini yoluna koyarken diğer taraftan ordu topluyordu. Ayrıca idari düzenlemeler yaparak arkasında küskün veya isyana hazır bekleyen kesimler bırakmamak istiyordu. Normandiya'da, Aquitane'de, Anjou'da ve İngiltere'de soylularla antlaşmalar yaptı ve bunlardan 'Kutsal Yemin'ler aldı. Ayrıca kendisine son derece sadık bir grubu ise devletin kilit mevkilerine getirdi.

    Bu süreçte Richard başarılı oldu. Kendisine destek olsa da açıkça eleştiren kardeşi Prens John oldu. John, açıkça 'Sefer için bu kadar önemli şeyleri satıyor, elinde olsa Londra'yı bile satabilirdi' dedi. Fakat yine de genel olarak ağabeyine destek oldu.

    Kral, 1190 yılının yazında III. Haçlı Seferine katıldı ve Fransa Kralı Philip-II ile beraber sefere liderlik yaptı.



Sicilya ve Talihsizliklerin Başlaması

    Eylül 1190'da Richard ve Philip, Sicilya'ya vardılar. Sicilya Kralı William-II, kısa bir süre önce hayatını kaybetmişti. Yerine ise kuzeni Tancred çıkmıştı fakat tahtın yasal sahibi Kutsal Roma İmparatoru Henry-IV'ün eşi aynı zamanda William'ın halası Prenses Constance idi. Ayrıca Tancred, Kral Richard'ın kızkardeşi, eski Sicilya Kralı William-II'nin eşi Joan'ı hapsetmişti. Richard, kızkardeşinin serbest bırakılmasını ve mirastan pay almasını istedi. Kral Tancred, Joan'ı serbest bıraktı fakat miras vermeyi reddetti. 



Kral Richard ve Kral Philip


    Haçlı kuvvetlerinin adada kalması, halk arasında huzursuzluğa yol açtı. Sicilyalılar, yabancı kuvvetlerin bir an önce ülkeyi terk etmesini istiyordu. Aynı şeyi Kral Tancred talep etti. Fakat Richard ağır davrandı. Messina halkının arasında çıkan 'Kral Richard, Sicilya Kralı olacak' söylentisi üzerine isyanlar çıktı ve Richard ordusu ile beraber Messina'ya saldırdı. Şehri ele geçirerek yağmalattı ve yaktı. Ayrıca burada bir üs kurdu.

    Bu durum Kral Philip'i rahatsız etti ve ikili arasında tartışma yarattı. Bunun üzerine Richard, Mart 1191'de antlaşma yoluna gitti. Yapılan antlaşma ile Joan, 20.000 ons altın aldı. Ayrıca Kral Tancred, Richard'ın yeğeni Brittany Dük'ü Arthur'u (Prens Geoffrey'in oğlu), geçici varis olarak ilan etti ve Arthur'un kızlarından birisiyle evlilik sözü verdi. 

    Kral Richard ve Kral Philip, bir süre daha Sicilya'da kaldılar ve burada evlilik yüzünden tartıştılar. Kral Richard, Kral Philip'in kızkardeşi ile halen nişanlıydı. Fakat Richard, Navarra Kralı Sancho-IV'ün kızı Prenses Berengaria ile evlenmek üzere nişanı bozdu. Bunun üzerine Kral Philip, kendi ordusuyla birlikte adadan, Mart ayında ayrıldı ve Akka'ya doğru yol aldı.



Prenses Berengaria'ya ait modern bir tasvir.


    Kral Richard ise Nisan 1191 Tarihinde, adadan ayrıldı.



Fırtına ve Kıbrıs'a Çıkarma / Kıbrıs'ın Alınması

    Fakat, Mora'nın güneyinde ki açıklıkta büyük bir fırtına, devasa filoyu dağıttı. Fırtınadan sonra filoyu toplayan kral, hazine gemilerinin ve Joan ile Kral Richard'ın nişanlısı Berengaria'ya ait gemilerin, Kıbrıs'a demirlediği anlaşıldı. 

    Kıbrıs hukuken Bizans İmparatorluğu'nun toprağıydı ve adayı İmparator adına Isaac Komnenos yönetiyordu. Komnenos, hazineyi almış ve gemideki herkesi esir etmişti. Kral Richard'ın filosu, Mayıs 1191'de Limasol / Kıbrıs'a vardı. Kral Richard, Komnenos'tan derhal esirleri ve hazineyi istedi fakat Komnenos reddetti. 

    Bunun üzerine Richard, Limasol'u kuşattı ve aldı. 'Kutsal Topraklar'dan birçok soylu, Richard'a gelerek, eski Kudüs Kralı Guy (Lüzinyanlı Guy)'ı desteklemesi koşuluyla, Richard'a desteklerini bildirdiler. Kral bu karşılıklı desteği kabul etti.

    Kıbrıs'ın soyluları ve ileri gelenleri Komnenos'un tutarsız politikaları sebebiyle ondan desteklerini çektiler ve Richard ile antlaşma yoluna gittiler. 1 Haziran 1191 Tarihine kadar, Lord Guy'ın liderliğindeki Richard'ın birlikleri tüm adayı ele geçirdi ve Komnenos teslim oldu. Zincirlerle dolaştırıldı. Daha sonra serbest bırakılacak ve Konstantinopolis'e geri dönecekti.



Kudüs ve Kıbrıs Kralı Lüzinyanlı Guy


    Kral Richard, adayı önce Tapınak Şövalyeleri lideri Robert de Sable'ye, adayı sattı. Şövalye de Sable ise 1 yıl sonra adayı, Lord Guy'a sattı ve o da Kıbrıs'ı bir krallığa dönüştürerek, Kıbrıs Kralı ilan edildi. Ada, 1571'e kadar Hristiyan yöneticiler ile yönetilecekti.

    Richard, Kıbrıs'ta nişanlısı Navarra Kralı Sancho-IV'ün kızı Berengeria ile evlendi. Düğün 12 Mayıs 1191'de, Aziz George Şapeli'nde gerçekleşti. Halka açık kutlamalar, eğlenceler ve turnuvalar düzenlendi.

    5 Haziran 1171 Tarihinde, Kral Richard ve ordusu, Akka'ya gitmek üzere Kıbrıs'tan ayrıldı.



Kutsal Topraklar ve Akka'nın Alınması

    Kral Richard, serüvenli yolculuğunu 8 Haziran 1191 Tarihinde Akka'ya ulaşarak nihayete erdirdi. Kendisini, Lüzinyanlı Guy ve birçok soylu karşıladı. Richard, Kutsal Topraklara gelir gelmez yaptığı ilk iş Müslümanlara karşı savaşmak hatta savaş hazırlığına bile girmek değil, Haçlı Krallıkları arasında ki anlaşmazlıklarla uğraşmaktı. Richard ve Philip, anlaşmazlıklara çözüm getirdikten sonra savaş hazırlıklarına başladılar.

    Richard ve kuvvetleri 1189'dan beri aralıklarla devam eden Akka kuşatmasına katıldılar. Kral bu sırada ciddi bir hastalığa yakalandı fakat muharebe alanından ayrılmadı. Aksine, askerlerine destek olmak amacıyla ata binerek tehlikeli mevzilere kadar girdi. Kral Richard'ın, saç rengi ve bu cesareti kendisinin Lionheart / Aslan Yürek-Yürekli olarak anılmasına sebep oldu. 

    Akka, ilk Haçlı Seferleri sırasında, Haçlıların eline geçmiş, Hattin Muharebesinden sonra Sultan Selahaddin Eyyubi liderliğinde ki Müslümanlar tarafından yeniden ele geçirilmişti. Ayrıca Sultan Eyyubi, Kudüs'ü de Haçlılardan geri almıştı. Bu da III. Haçlı Seferlerine sebep olan olaylardı. 

    Kuşatmaya, İngiltere Krallığı, Fransa Krallığı, Kudüs Krallığı, Kilikya Ermeni Krallığı ve Kutsal Roma İmparatorluğu ile Hospitaller ve Tapınak Şövalyeleri katılmıştı. 2 yıllık bir kuşatmaya rağmen (aralıklarla kuşatma kaldırılmıştı), şehir ele geçirilemedi. Kral Richard, Kral Philip ve Avusturya Dük'ü Leopold-IV'ün kuşatmaya katılması ile Haçlılar büyük bir güç kazanmış oldu.

    Akka şehri Temmuz 1191'de, Haçlıların eline geçti. Kral Richard, şehire 'Kurtarıcı' rolünde girdi. Conrad, Kudüs Kralı ilan edildi.



Kral Richard ve Kral Philip, Akka Şehrini teslim alırken


    

    Akka'nın, Haçlıların eline geçmesinden sonra, müttefikler birbirleri ile tartışmaya başladı. Leopold-IV, Kutsal Roma İmparatoru'nun Vekili olarak şehre girmişti ve şehirde kendisi ve İmparator adına vaazlar verilmesini emretti, ayrıca Richard ve Philip ile neredeyse hiç biraraya gelmedi. Ayrıca Alman askerler, Fransız ve İngiliz askerlere karşı kışkırtıcı hareketlerde bulundular. İngiliz askerleri, Avusturya Dük'ünün, Kutsal Roma İmparatoru Sancağı'na saldırarak, sancağı yaktılar. Leopold, bir çatışma altında kalmamak için ordusuyla beraber şehirden ayrıldı ve ülkesine döndü.

    Leopold'un ayrılmasından kısa bir süre sonra, Kral Philip ve Kral Richard'ın arasındaki limoni ilişki tamamen koptu. Philip hastaydı ve Richard'tan Kıbrıs'ın yarısını talep ediyordu. Richard'ın reddetmesi üzerine, sağlığını gerekçe göstererek, seferin başarıyla tamamlandığını askerlerine duyurdu, 10.000 kişilik bir ordu bırakarak o da ülkesine döndü.

    Kral Richard yalnız kalmıştı.

    Richard'ın elinde, Selahaddin'in yapılan antlaşmaya göre vereceği topraklar karşılığında 2.700 rehine vardı. Kral Philip kendi rehinelerini, Conrad'a bırakmıştı. Richard bu rehineleri de aldı ve Selahaddin'e uyarı da bulundu. Selahaddin ise antlaşmaya uyacağını bildirdi. Ayrıca kendi elindeki esirleri fidye istemeden serbest bıraktı.

    Fakat Kral Richard, Selahaddin'den başka haber gelmemesi üzerine, endişeye kapıldı ve esirlerin kaçma planlarının anlaşılmasından sonra idam edilmesi emrini verdi. Bu yapılan antlaşmaya ve savaş kurallarına aykırıydı. Esirler, Sultan Selahaddin'in görebileceği bir mevki de idam edildiler. Bu olay tarihe Ayyadieh Katliamı olarak geçti.

    Akka'nın alınmasından sonra, Richard sahil şeridinden Jaffa / Yafa'ya doğru yürüdü. Donanması da onu takip etti. Selahaddin ise onu tam paralelinde takip etti.  Arsuf'un kuzeyinde Selahaddin, Kral Richard'ın yürüyüşünü durdurmak üzere harekete geçti ve iki ordu karşı karşıya geldi.



Arsuf Muharebesi ve Sonrası

    Selahaddin daha önceki muharebe stratejisini izleyerek, Haçlı mevzilerini birbirinden ayırma saldırıları düzenledi. Fakat daha önce ki muharebelerde işe yarayan bu strateji bu muharebede işe yaramadı. Bunun temel sebebi, Kral Richard komutasında ki Haçlı Ordusu'nun tek olmamasıydı. Richard'ın ordusunun sağ kanadını Tapınak Şövalyeleri, sol kanadını ise Hospitaller Şövalyeleri oluşturmaktaydı. Bu Şövalyeler, Selahaddin ile daha önce karşı karşıya gelmiş tecrübeli askerlerdi ve Kral Richard'ı daha önceden uyarmışlardı. 

    Selahaddin'in ordusu, parçalama stratejisinde başarılı olamadığı gibi Tapınak Şövalyeleri ani bir saldırıyla, Selahaddin'in sol kanadını merkezden kopardı. Bu esnada Kral Richard'ın genel taarruz emri vererek saldırıya geçmesi üzerine, Sultan Selahaddin, ordusunu yok etmemek amacıyla düzenli ricat etti.



Arsuf Muharebesi Tasviri. Gustav Dore Tarafından.


    Böylece Arsuf Muharebesi'nde Haçlılar kesin bir zafer kazandı. Bu zafer Richard'ı ve ordusunun moralini arttırdı ve Selahaddin'e duyulan korkuyu kırdı. Ayrıca Müslümanlar arasında da Selahaddin'e güvensizlik doğdu.

    Kral Richard bu muharebeden sonra hızla Arsuf kentini aldı ve Yafa'ya ilerledi. Richard, Yafa'yı da ele geçirdi ve şehirden ayrılıp Kudüs'e yönelmesi beklenirken aniden durdu. 

    Bunun sebebi ile kaynaklardan net bir bilgi edinmek mümkün değildir fakat tarihçiler, Kral Richard'ın denizden takviyeyi kesmemek ve çok yorgun olan ordusunu dinlendirmek amacıyla, Yafa'dan hemen ayrılmadığı konusunda ittifak etmişlerdir. 

    Bu sırada Sultan Selahaddin Eyyubi, ordusunu takviye etti ve Kudüs'e güçlü istihkamlar inşa etti. Halkını savaşa ve kuşatmaya hazırladı. Erzak, ilaç ve silah depoladı. 

    Richard'ın ordusu ise zafer sarhoşluğuna girdi. Eğlencelere ve alkole düşkünlükleri arttı. Bunun neticesinde disiplin hızla zayıfladı. Bazı askerler, yerli Hristiyan kadınlarla evlilikler dahi yapmıştı. Ayrıca Richard'ın diğer bir sorunu ise Kıbrıs'tı. Ada da isyanlar çıkmış ve iktidar savaşı başlamıştı. Kral, çareyi adayı Tapınak Şövalyelerine satmakta buldu. Onlarda adayı, Lüzinyanlı Guy'a sattılar.

    Bir taraftan ise Kral Richard, Sultan Selahaddin ile barış müzakerelerine başladı. Richard, Selahaddin'den, Ürdün Nehrine kadar olan toprakları ve Kudüs civarını istedi. Ayrıca True Cross / Gerçek Haç'ı, geri istedi. Gerçek Haç, İsa'nın çarmıha gerildiği, haçtı ve bu haç Hristiyanlar için olağanüstü bir kutsal semboldü. Haç, Kudüs'ün Haçlılarca alınması sırasında bulunmuş ama Hıttin Savaşı sırasında Selahaddin'in eline geçmişti. Bu teklife Selahaddin, toprak iadesi olmayacağını ve Gerçek Haç karşılığın aynı derece de önemli bir şey verilmesini talep etti. Richard bunu kabul etmedi ve kısa bir süre sonra başka bir teklifte bulundu. Bu teklif diğerinin daha makulu değil hatta karşılıklı evlilikler ve daha çok toprak talepleriydi. Selehaddin bunu da kesin bir şekilde reddetti.



İlk Haçlı Seferi ve Kudüs'ün alınmasından sonra Haçlılar tarafından bulunan 'Gerçek Haç'. Sanatçı: Gustav Dore


    Kışın gelmesi ile birlikte sefer zamanı bitmiş oldu, Selahaddin ordusunun yarısını terhis etti ve ülkesine gönderdi. Kendisi de Kudüs'te kaldı. Kral Richard ise bu haberi alınca derhal harekete geçti. 

    Haçlı Ordusu kısa sürede Ramla'yı aldı ve Noelden sonra Kudüs'e yöneldi. Kudüs'ün 25 km uzağında ki, kaleyi kolayca aldılar fakat bu sırada Tapınak ve Hospitaller Şövalyeleri, Kral Richard'a, böyle kötü hava durumunda bir kuşatmanın kesinlikle başarısız olacağını söylediler. Kaldı ki, Selahaddin'in Mısır'a giden ordusu da geri dönmeye başlamıştı. Kral, iki ateş arasında kalacağını anladı ve Ramla'ya geri döndü. 

    Richard, kışı Askolan'da geçirdi. Şehri yeniden imar etti, Fransızlar ile antlaştı, Genova ve Pisalı denizcilerle antlaşmalar yaptı, Kudüs Kralı'nın suikast sonucu öldürülmesinin ardından yeni kralın seçimi ile uğraştı. 



Yafa Kuşatması ve Antlaşma

    Fakat yaz geldiğinde Richard, Kudüs Kuşatması için halen hazır değildi. Selahaddin harekete geçti. Ordusu ile beraber Yafa'ya yürüdü ve şehri 4 günlük bir kuşatma ile aldı. Selahaddin'in ordusu burada, Ayyadieh Katliamının misillemesi olarak ellerine geçirdikleri Haçlıları öldürdüler. Yine de büyük kesim iç kaleye girdi.

    Şehrin düştüğü haberini kuzeyde alan Richard, Yafa'ya doğru harekete geçti ve 2 günlük bir kuşatma ile şehri yeniden ele geçirdi. Selahaddin ordusunu şehrin güneyinde toplamayı başardı ve şehri yeniden kuşatmaya aldı. 2. günün sabahında bir sabah baskını ile şehri ele geçirmek için bir komando baskını düzenledi. Fakat bir papaz, Müslüman askerleri görmüş ve şehir canını çaldırmayı başarmıştı. Müslüman ordusu ağır zayiat verdi ve Selahaddin kuşatmayı kaldırarak Kudüs'e çekildi. 



Yafa Kuşatması tasviri geç dönem.


    

    Kral Richard ise Kudüs'e hareket etmedi. Ordusu çok yıpranmıştı. Fransızlar sürekli huzursuzluk oluşturuyordu. İtalyan savaşçılar, hemen her çatışmadan kaçıyordu. Kralın kendisi de hastalanmıştı. Muharebelerin getirdiği yorgunluk ve ateşli hastalıklar kralı yatağa düşürdü. İki tarafta birbirine üstün gelememişti.

    Barış görüşmeleri yeniden başladı ve Eylül 1192'de Ramla Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya göre Yafa ve güneyi Kudüs Krallığı'na bırakıldı, Askolan kalesi tamamen yıkıldı, Haçlı Devletleri ve Müslümanlar arasında ticaret devam edecekti, Hristiyan hacılar için Kudüs şehri açık olacaktı. Sultan Selahaddin şehre Kral Richard'ı da davet etti ama kral şehre gitmedi. Birçok soylusu ve askeri ise şehri ziyaret etti.



III. Haçlı Seferleri ardından siyasi durum


    Böylece Aslan Yürekli Richard'ın, 'Kutsal Savaş'ı sona ermiş oldu. Planladığı hiçbirşey yerinde gitmedi. Sicilya'da, Kıbrıs'ta dahi birçok kralın, tüm saltanatı boyunca sıkıntı oluşturacak problemlerle uğraştı. Birçok askeri daha 'Kutsal Topraklar'a ayak basamadan hayatını kaybetti. Akka ve Arsuf zaferlerine rağmen hiçbir askeri planı istediği gibi gerçekleşmedi. Aksine daha kötü durumlarla karşılaştı. Müttefikleri geri döndü, yerli Hristiyan soyluların gereksiz problemleri ile uğraştı. Fransız askerleri sürekli sorun çıkardı. İtalyan askerleri ise Müslümanlardan çok kendi aralarında (Genova-Pisa) çatışmalar yaşadı. En önemlisi ise Kral Richard, Kudüs'ü Müslümanlardan alamamış hatta bir kuşatma bile yapamamıştı. 



Dönüş ve Tutsaklık

    Kral Richard bir süre Akka'da kaldıktan sonra önce maiyetini gönderdi, Ekim 1192'de ise kendisi gemi ile 'Kutsal Topraklar'dan ayrıldı. 



Kral Richard'ın ayrılışı


    Kralın talihsizliği dönüş yolunda da yakasını bırakmadı. Korfu Adasının güneyinde filosu ciddi bir fırtınaya yakalandı ve gemisi Korfu Adası'na demirledi. Kral ve beraberinde ki muhafızlar burada şövalye kılığına girerek adada bir müddet kaldı. Gemisi tamir edildikten sonra yeniden denize açılan Richard ve maiyetini bu sefer korsanlar yakaladı. Gemi Aquileia limanına çekildi fakat burada da limanda bir baskına uğradı. Kralın kendisi tanınmadan son anda gemiden kaçmayı başarmıştı.

    Richard için deniz yolculuğu imkansız hale geldi. Orta Avrupa üzerinden tehlikeli bir yolculuk başladı. 

    Kutsal Roma İmparatorluğu topraklarından hızla geçmeyi çalışan kral ve az sayıda muhafızları Viyana yakınlarına kadar gittiler. Fakat, kralın başına gelenler Viyana Sarayına kadar ulaşmıştı ve Avusturya Dük'ü Leopold-IV, Kral Richard'tan intikam almak için onu her yerde aradı. Viyana'nın güneyinde bir kasabada, Richard ve muhafızları, İmparatorluk askerleri tarafından yakalandılar. 

    Kral Richard, Dürnstein Kalesi'ne hapsedildi. Burada üvey kızkardeşi ile görüştü ve tutsak haberini ülkesine gönderdi. Richard'ın, Dük Leopold tarafından tutsak edilmesi tüm kanunlara ve geleneklere aykırıydı. Richard, bir Haçlı askeriydi, Haçlı komutanıydı ve Haçlı Kralı'ydı. Haber, Roma'da duyulanca, Dük Leopold ve Richard'ın tutsak edildiği bölgede ki tüm soylular, Papa Celestine-III tarafından afaroz edildi.

    Mart 1193'te, Dük Leopold tutsakları, Kutsal Roma İmparatoru Henry-IV'e teslim etti. İmparator, Kral Richard üzerinden İtalya ve Sicilya politikasını değerlendirdi. Kral Tancred'in feragatı karşılığında Richard serbest bırakılacaktı. Fakat Kral Richard bunu kesinlikle reddetti ve haberini Sicilya'ya göndermeyi başardı. 

    İmparator Henry-VI, Kral Richard ile görüşmüş ve onu nazik bir şekilde karşılamıştı. Buna rağmen Richard'ın kendisinden af talep etmesini ve diz çökmesini istedi. Kral Richard ise 'Ben, Tanrı tarafından krallık ile ödüllendirilmiş bir soyluyum' diyerek reddetti. Bu ifadenin tamamı hem İmparatorluk saray kayıtlarına yansıdığı gibi dönemin ve dönemi anlatan birçok çizimde de yer aldı. Söz, Richard'ın ülkesinde yayıldı ve halk arasında krala saygı arttı. İmparator ise bu sözün kendisine getirdiği kötü imajı onarmak amacıyla çok sayıda hikayeler uydurdu.

    Gerek bu hikayeler gerek Kral Richard'ın tutsaklığının uzaması üzerine Papa Celestine-III, Kutsal Roma İmparatoru Henry-VI'yı afaroz etti ve İmparatorluk tacına layık olmadığını ilan etti.



Kutsal Roma İmparatoru Henry-VI


    İmparator için Kralın tutsak alınması politik bir fırsattan büyük bir krize dönüşüyordu. İmparator, doğrudan Richard'ın annesinden fidye istedi. Fidyenin miktarı 150.000 Mark'tı ki bu çok büyük bir meblağ idi. 

    İngiltere Krallığı yöneticileri, rahiplerden, soylulardan para aldı, vergileri arttırdı. Ayrıca Richard'ın kardeşi Prens John, Fransa Kralı Philip-II ile beraber, İmparator'a 80.000 Mark önerdi fakat İmparator bunu reddetti. Zaman ise imparatorun aleyhine işlemekteydi. Kralın tutsaklığı birçok ülkenin tepkisini arttırıyordu. Sonunda bir anlaşmaya varıldı ve 130.000 Mark ile Kral Richard serbest bırakıldı.

    Kral, Normandiya'ya döndüğünde kendi yokluğunda, Kral Philip'in desteği ile ayaklanan fakat başarısız olan kardeşi Prens John'u affetti. 

    Normandiya'da kendisine karşı olan diğer isyanları ve yokluğunda bazı kale ve şatoları alan Fransızlara karşı bir harekat başlattı. Kısa zamanda hepsini geri aldı ve Kral Philip ile antlaşma imzaladı. Birçok piskoposu ve soyluyu azletti ve yerlerine yenilerini atadı. 



Son Yılları ve Ölümü

    Richard, Normandiya'da büyük bir kale-şato inşasına başladı. Bu yeni yapı, Normandiya'nın en kilit bölgesinde olacak ve herhangi bir isyan sırasında veya istila karşısında kilit rol oynayacaktı. Gaillard Şatosu 1196-1198 Tarihleri arasında inşa edildi ve Kral Richard'ın, İngiltere hinterlandında ki kalelerin maliyetlerinin iki katını geçti. Kale döneminin başyapıtı oldu ve benzer kaleler Avrupa'nın diğer ülkelerinde de inşa edildi. Kale yüzyıllar boyunca kullanıldı. 1611 yılında ana yapısı yıkılsa da kalıntıları dahi askeri amaçlara hizmet verdi. En son olarak II. Dünya Savaşı sırasında dahi Fransız, Alman ve Britanya-Amerikan kuvvetleri tarafından kullanıldı. 



Gaillard Şatosu Kalıntıları


    Kral Richard, saltanatının son yıllarını burada ve Normandiya'da geçirdi. Haçlı Seferlerinden döndükten bir süre sonra, İngiltere'ye bir kere gitmiş, bunun dışında 3 kısa ziyaret daha yapmıştı. İsyanlardan sonra ülkesinin mali ve idari sistemini düzenleyen fermanlar çıkardı. Richard'ın en önemli planı ise yeni bir Haçlı Seferi ile Kudüs'ü almak ve daha büyük seferler ile Müslümanları 'Kutsal Topraklar'dan tamamen çıkarmaktı. Ülkesi ile ilgili ana politikası ise savunma üzerineydi. 'Kutsal Seferlerin' bitmesinin ardından Avrupa'ya yönelmek amacındaydı.

    Mart 1199'da, Limousin'de çıkan küçük bir isyanı bastırmak amacıyla bir baskın düzenledi ve ufak bir çatışma ile aldı. Buradaki anlaşmazlığı giderdi ve kalede, geleneği olduğu üzere bir geziye çıktı.

    25 Mart 1199 Tarihinde Kral Richard, kalenin surlarında dolaşmaya çıktı. Surların kenarlarında ki bir yüksekliğin üstüne ismi birçok kaynakta farklı geçen (Peter, Dudo veya en kuvvetli olarak John) bir çocuk bir elinde küçük bir tahta parçası diğer elinde Crossbow model ok ile krala küfür ediyordu. Çocuğun babası ve büyük kardeşi çatışma sırasında hayatını kaybetmişti ve doğrudan krala küfür ediyordu.

    Kral Richard, çocuğa doğru yöneldi ve elini uzattı. Çocuk bu arada yumuşasa da biraz geri çekildi ve bir oku krala doğru fırlattı. Ok isabet etmedi fakat kral çocuğun üstüne gitmeyerek ve gülerek çocuktan yanına gelmesini istedi. Fakat çocuk 2. oku attı ve kralı omzundan biraz aşağıda yaraladı. Muhafızlar derhal çocuğu yerinden aldı. Kral ise çocuğa dokunulmamasını söyledi ve oku kendisi çıkardı. Bunu önemsiz bir yara olarak gördü ve gezisine devam etti. 

    Fakat okun yarası kralı, kangren yaptı. 

    O akşam kral yatağa düştü. Çocuğun yanına getirilmesini istedi ve hikayesini dinledi. Çocuk dahil herkes çocuğun idam edileceğini bekliyordu fakat Kral Richard, çocuğu affetti ve ona 100 şilin verdi. 

    Hastalığı ilerledi ve dönemin doktorları hiçbir çare bulamadılar. Annesi ise haberi alır almaz kralın yanına geldi ve son ana kadar Richard'ın yanında oldu.

    Aslan Yürekli Richard, 6 Nisan 1199 Tarihinde annesinin kollarının arasında hayatını kaybetti. Annesi ölümünden sonra 'Gün biterken, kral dünya ömrünü tamamladı' dedi. Kralın son anlarında yanında olan tarihçilerinden biri ise 'Koca bir aslan, zavallı bir karınca tarafından öldürüldü' dediği kayıtlıdır.

    Küçük çocuk ise Richard tarafından affedilmiş olmasına rağmen, kralın askerleri ölüm haberini aldıklarında çocuğu buldular, önce derisini yüzdüler sonra ok ile yaraladıktan sonra, asarak öldürdüler.

    Kral Richard'ın kalbi Rouen'e, iç organları Chalous Şatosu'na (öldüğü yer) ve bedeni de Fontevraud Manastırı'na gömüldü.



Kral Richard'ın Lahiti


    
    Kralın, legal çocuğu yoktu (yasal olmayan bir oğlu vardı). Böylece ölümünden sonra tahta kardeşi Prens John geçti.

    

 
 Çeviri, Hazırlayan ve Yazar: Lord Murrays

 Kaynakça:
 https://global.britannica.com/biography/Richard-I-king-of-England
 http://www.britroyals.com/kings.asp?id=richard1
 http://www.themiddleages.net/people/richard_lionheart.html

 https://www.goodreads.com/book/show/10437680-lionheart
 https://openlibrary.org/books/OL24650646M/The_Plantagenets
 https://openlibrary.org/books/OL7989749M/Chronicle_of_the_Third_Crusade
 https://openlibrary.org/books/OL3295632M/Allen_Brown's_English_castles

1 yorum:

  1. TANIKLIK: ŞEYTANLA ANLAŞMA
    Merhaba. Paktı üzerinde araştırma aşağıdaki seni aradım ben
    yönetici olduğum forum tecrübelerimi sizlerle paylaşıyorum. Ben sahibim
    bu anlaşmayı 12 yıl önce bana yardım eden manevi tapınak sayesinde yaptım
    yapmak. Ben yaptığım için eşim ile mutluyum ben
    çocuk.
    İstediğimi yerim ve istediğimi içerim. Her yere seyahat ediyorum ya da
    dünyada istiyorum. Artık para kazanmak için çalışmaya ihtiyacım yok.
    para. çünkü şirketlerim zaten benim için yeterli para üretiyor. Eğer sen
    ayrıca benim gibi yapmak istiyorum bu konuda manevi tapınak ile iletişime geçin
    Adres: espiritualtemplo@gmail.com

    YanıtlaSil