İskoçya’nın Orkney adalarında bulunan neolitik döneme (cilalı taş devri) ait yapılar Britanya adalarındaki ve çevresinde ki medeniyetin önemli bir kanıtı oldu.
İskoçya’nın kuzeyindeki Orkney takımadalarındaki Brodgar çiftliğinde 2003’te bazı yontulmuş kayalara rastlanmış, bunların çok eski olduğu tespit edilmişti. Britanyalı Arkeolog Nick Card bu bulguların tarih öncesi döneme ait çarpıcı bilgiler içerdiğini belirtti.
Kuzey bölgesinin 30 mil uzaklıktaki ana adada bir tepenin üzerinde 'Brodgar Halkası' adı verilen halka şeklinde dikili taşlar bulundu. Bu taşlar 4500 yıl önce, Birleşik Krallık'ın, İngiltere Bölgesinde ki Stonehenge ile aynı dönemde dikilmişti. Çok yakınında bulunan Stenness Taşları ise ondan 200 yıl öncesine aitti. Biraz ilerisinde ise Barnhouse Yerleşkeleri, 5100 yıl öncesine ait bir köyün kalıntıları bulunmakta.
Halka şeklinde dikili taşların olduğu Brodgar Halkası’nda bir zamanlar 60 taş diziliyken bugün sadece 26’sı ayakta. Halkanın çapı 100 metreyi aşkın.
Her biri 4,5 metreyi bulan taşların 10 mil uzaktaki taş ocağından çıkarılıp buraya sürüklendiği tahmin ediliyor. Binlerce yıl önce bu ağır işin yapılması olağanüstü bir işbirliği ve zekaya işaret ediyor. Britanya'da ki ilk tekerleğin MÖ 1100 yıllarında kullanıldığı kanıtlar ile hesaplanıyor; yani taşların taşınmasından 600 yıl kadar sonra.
Brodgar Halkası’ndaki taşların neden dikildiğini kimse bilmiyor. Ancak yakındaki Brodgar Burnu’ndaki yapılarla bağlantılı olduğu tahmin ediliyor.
Neolitik dönemde insanların 'Taş Devri' adlı çizgi filmde karikatürize edildiği şekilde yaşamadığını arkeologlar uzun zamandır biliyordu. 5000 yıl öncesine ait Skara Brae köyündeki evler çift duvarlı ve izolasyonlu olduğu görüldü. Taştan yapılma masa ve yataklar bulundu. Bunların üzerine hayvan postu ve yaprak döşendiği tahmin ediliyor. Bir evde ise Britanya'nın ilk tuvaleti bulundu.
Arkeolog Nick Card binlerce yıl önce yaşayan bu insanların bizden farklı olmadığını söylüyor. “Bazı yönleriyle bizden daha yaratıcılardı denebilir. Taş Devri denince tarımın başlangıcı ve basit bir yaşam tarzı geliyor çoğu insanın aklına. Fakat ben Neolitik toplumun da günümüz toplumu gibi karmaşık ve dinamik olduğu kanısındayım.”
Brodgar Burnu denen yerdeki yapıların incelik ve karmaşıklığına Avrupa’da daha önce örneğine rastlanmadı. Burada katedral adı verilen ana yapı 465 metrekare büyüklüğünde. Duvarla çevrelenmiş yapıların belli bir plana göre dizildiği belli oluyor. Fakat Taş Devri’ne dair fikirlerin değişmesine neden olan şey sadece Burun’daki yapıların büyüklüğü ve tasarımı değil. Daha önce kayıtlara geçen ilk taş çatı Galler’de 13. yüzyıla ait bir yapıda görülmüştü.
Oysa Burun’daki çatılarda da arduvaz taşı kullanılmıştı. Buradaki yapıların duvarlarının boyanmış olması da kuzey Avrupa’da bir ilkti. Neolitik döneme ait boyanmış ve desenli çok sayıda çanak çömleğe rastlandı.
Bulgular burasının daimi yerleşim yeri olmadığına, 1300 yıl boyunca belli dönemlerde kullanıldığına işaret ediyor. MÖ 2300’lü yıllarda devrini tamamladığı dönemlerde 400 inek kemiğine rastlandı. Arkeologlar, insanların buradaki yapıların dinsel ve törensel amaçlı kullanıldığını düşünüyor.
Netice olarak; bu bulgular arkeologların Neolitik döneme ve topluma dair fikirlerinin değişmesine neden oluyor. Britanya adalarındaki Neolitik medeniyetin temelinde İskoçya’nın bu 70 takımadasının yatıyor olabileceği gün geçtikçe önem kazanmakta.
Kaynak:
http://www.bbc.com/travel/story/20151210-were-these-remote-wild-islands-the-centre-of-everything
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder