Birleşik Krallık'ta her 10 kişiden 9’u son altı saat içinde kesin hava durumundan söz etmiştir. Peki bu kültürel bir durum mu, yoksa hava mı buna neden oluyor?
Britanyalılar hava konusundaki takıntısı dışarıdan bakan bir insan için yıllardır dikkat çekici bir özellik olarak biliniyor. Yapılan bir araştırmaya göre, Britanyalıların %94 kadarı son altı saat içinde, %38 kadarı ise son bir saat içinde konuşmalarında hava durumundan söz etmiştir. Bu da demektir ki belli bir anda nüfusun en az üçte biri hava durumundan söz etmiş, etmekte ya da etmek üzeredir.
Birleşik Krallık ve İrlanda'nın coğrafi konumu hava durumunu şekillendirir; hava ılıman, değişken ve tahmin etmesi zordur. Atlantik Okyanusu’nun kıyısında olması nedeniyle fırtına güzergahının bitimindedir. Okyanuslarda fırtınaların yol aldığı belli dar alanlar vardır. Bu fırtınaları besleyen ise ekvatordan kutuplara kadar gözlenen ısı farkıdır.
Ilık ve soğuk hava birbirine doğru yol alırken Dünyamızın dönmesi nedeniyle siklonlar oluşur. Britanya ve İrlanda'ya ise bunun kalıntıları ulaşır.
Bu kadar kuzeyde olmasına rağmen Britanya havasını ılıman yapan etkenler ise Körfez Akıntısı denen olgu ile ada olmasından kaynaklı olarak havada fazla miktarda nem olmasıdır. Atmosferdeki nem ise hava durumunun önceden kestirilmesini zorlaştırır. Yani yazın kar yağabilir, kışın ise ılık olabilir. Örneğin; 2015 yılında Galler’de 22,4 derece ile Kasım ayının en sıcak günü kayıtlara geçmişti.
Bu tür aşırılıklar nedeniyle hava durumu üzerinde en çok konuşulan konulardan biri oluyor. Britanya'da havanın bilimsel yönlerini tartışmak amacıyla 1990’larda kurulmuş bir forum bile var. Ayrıca insanlar ya hava durumuyla ilgili spekülasyonda bulunmayı ya da geçmişteki hava durumuyla ilgili nostalji yapmayı da seviyor.
Fakat Britanyalıların günlük konuşmaları daha çok hava ile ilgili yorumda bulunmaktır. “Soğuk, değil mi?” gibi. Buna cevap bile beklenmez. Şikayetçi bir ifadeyle kafa sallamak yeterlidir. Ancak uzmanlar bu tür konuşmaların hava ile ilgili olmaktan ziyade, sosyal sınırlamaları aşarak insanların birbiriyle sohbet etmesinin bir aracı olarak işlev gördüğüne inanıyor.
Bazı durumlarda, konuşmaya başlamak için vesile oluyor. Bazılarında ise rahatsızlık veren bir sessizlik anını doldurmak için ideal bir konu. Başkalarının sohbet havasında olup olmadığını anlamanın bir yolu olarak da kullanılabiliyor.
Fakat hava durumuyla ilgili bu konuşmaları yaparken Britanyalıların izlediği belli kurallar da var. Örneğin, konuyu açan kişi soru maksadıyla sormasa da o tonlama vardır. “Yine mi yağıyor?” gibi. Buna cevap verecek kişinin ise onaylayıcı bir cevap vermesi beklenir. “Soğuk, değil mi?” diye soran kişiye “Yok, değil aslında.” şeklinde cevap verilirse karşıdaki bunu kabalık olarak algılayabilir.
Bu tür havadan sudan sohbetler başka kültürlerde de vardır. İçeriği değişebilir. Akademisyenler, her kültürde bireylerin hassas bir dengeyi koruduklarına inanmakta; Bir taraftan toplumun diğer üyelerinin onayını almak ve onlarla daha yakın ilişki kurmak, öte yandan da kendi özel ve özerk alanını korumak. Bu tezat oluşturan ihtiyaçlara ‘pozitif yüz’ ve ‘negatif yüz’ deniyor ve her toplumda biri diğerinin önüne geçebiliyor. Britanyalıların, negatif yüzü pozitif yüze tercih ettiği, ancak pozitif yüzü de bir miktar korumak istediği biliniyor. Örneğin, otobüse bindiğinizde tanıdığınız birini görmezlikten gelmek pozitif yüz bakımından hakaret sayılacak, ancak, negatif yüz açısından değerlendirmede, yabancının kişisel alanına müdahale etmekten ya da zorla bir sohbete başlamaktan kaçınma gibi olumlu bir anlam taşıyacaktır. Havadan sudan sohbet bakımından pozitif yüz, yaş, kilo, iş gibi kişisel konulara girmeyi gerektirebilir. Ortadoğu, Çin, Güneydoğu Asya, Latin Amerika ve ABD gibi bazı bölgelerde insanların sorduğu soruların Britanyalılara kaba gelmesinin nedeni budur. Birleşik Krallık gibi bir ülkede ise insanlar kişisel konulardan kaçınır, hava durumu gibi daha genel ve güvenli bir konuda sohbeti başlatır.
Japonya, İsviçre ve Finlandiya negatif yüz kültürünün diğer örnekleridir. Yine bir adalar ülkesi ve hava durumu öngörülemez olan Japonya’da da hava ve mevsimler genel sohbet konularıdır. İsviçreli ve Finlandiyalılar ise bu konuda fazla takıntılı değildir. Finlandiya’da insanlarla bağ kurmak için onlarla oturup bir şeyler içmek yeterlidir, konuşmak bile gerekmez. Çünkü beş-altı ay boyunca her yerin kar ve buzlarla kaplı olacağını zaten herkes bilir.
Kaynak:
http://www.bbc.com/future/story/20151214-why-do-brits-talk-about-the-weather-so-much
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder